DJ Ege Güner n24’e konuştu. Ege Güner kimdir? Mesleğe ilgisi ne zaman başladı? Engelleri aşarken hangi yolları denedi? İşte DJ Ege Güner ile ilgili merak edilenler.
Sevgili Ege Güner bize kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
22 Nisan 1996 İzmir doğumluyum. Aynı zamanda İzmir Ekonomi Üniversitesi’nden mezunum. Elektronik Müzik’te DJ’lik ve Prodüktörlük yapmaktayım. Future Rave ve EDM tarzlarında çalıp, üretiyorum. Dünya çapında birçok plak şirketi ile çalışma fırsatım oldu. Aynı zamanda dünya çapında Beatport Mainstage Top 100’de ‘’Broken’’ adlı şarkımla 25.sırada yer aldım.
Mesleğinize ilginiz ilk ne zaman başladı? Çocukluk bağlantısı nedir? Aileniz destek oldu mu?
DJ’liğe ilgim 9 yaşlarındayken TV kanallarında izlediğim konserlerle başladı aslında. O zaman en meşhur iki isim vardı zaten. Birisi Tiesto, diğeri Armin van Buuren. Binlerce insana müzik yapıyorlardı. Beni en çok etkileyen ise performans gösterirken kullandıkları Turntablelerdi. Plak çantasından teker teker çalacakları plakları çıkarıp çalmak için sıraya koyuyorlardı. Çünkü o yıllarda DJ Playerlar’da çok fazla CD ve USB kullanımı yoktu. Plakların ayrı bir kalitesi ve albenisi vardı.
Aileme söylediğimde ilk başta garipsediler tabi 10 yaşında birisinin ısrarla DJ’lik yapmak istemesi anormal karşılandı. Fakat ailem bana hep destek olduğu için bu noktaya gelmem konusunda ellerinden geleni her zaman yaptılar. Bu başarıyı ve olduğum yerin mimarı da aslında ailemdir.
Başarıya nasıl ulaştın?
Başarıya ulaşmam aslında çok da basit olmadı. Bazen burası son nokta dediğim çok oldu. Bu yüzden kendimi dinlendirdiğim, hiç müzik dinlemediğim günler oldu. Çünkü bana göre her sahnemin ve şarkımın bir öncesinden daha iyi olması gerekli.
Her zaman alışılmışın dışına çıkmayı hedefledim. Bu yüzden gece kulüpleri dışında daha çok açık hava konserleri ve festivallere yöneldim. Bu benim için doğru seçimdi çünkü açık hava konserleri ve festivallerde sahneyi daha iyi ve etkin kullanabiliyorum. Özellikle Dream of Color Fest’e gelenler bunu çok iyi hatırlar.
DJ Ege Güner
Özellikle 2022 benim için çok başarılı bir yıldı. Ocak ayında Dustin Taylor’ın ‘’Titles’’ adlı teklisine yaptığım remix, global olarak Spotify ve Radyolar’da ciddi bir dinleyici kitlesine ulaştı. Harika bir ivme yakaladı. Ardından Future Rave tarzı tam popüler olduğu sırada ben de kendi teklim ‘’Broken’’ı Romanyalı plak şirketi Ensis Records iş birliği ile yayınladım. ‘’Broken’’ benim için dönüm noktasıydı. İlk olarak Spotify’da ‘’Spinnin Records Future Rave’’ listesine girdi. Bu listede David Guetta ve Morten gibi isimler de vardı.
Ardından ‘’Beatport Mainstage Top 100’’ listesine girip dünya çapında 25. sıraya kadar yükseldim. Aynı listede Tiesto, Martin Garrix ve Hardwell gibi dünyaca ünlü isimler de vardı. Bu listede olup ülkemi temsil etmek benim için global bir başarıydı.
Fakat daha da iyisi oldu. Tomorrowland’in Mainstage DJ’lerinden Nicky Romero ve KSHMR, ‘’Broken’’a destek verdi. Sahnelerinde çalıp, Spotify playlistlerine dahil ettiler.
Severek dinleyip örnek aldığın isimler var mı?
Severek dinleyip, sahnelerini izlediğim ve şarkılarını çaldığım Sweedish House Mafia var. Steve, Axwell ve Sebastian’dan oluşan grup bana göre dünyanın enlerinden bir tanesi. Gerek sahneleri gerekse prodüksiyonları her zaman kusursuz ve sürpriz dolu. 2012 yılındaki vedalarından sonra 2022’de ki geri dönüşleri Elektronik Müzik Piyasasına bir darbe gibiydi.
Sektörünün avantajları ve dezavantajlarını sayabilir misin?
Hayal gücünüzle bir şey tasarlayıp, notalara dökerek dinleyicilerle buluşturmak bekli de bu sektörün en güzel yanı. Çünkü sizin kalbinizden, duygularınızdan kopan bir şarkı insanlarla buluşuyor ve onlarda bu duygulara ortak oluyor. Siz de bunu görüp hissettiğinizde mutlu oluyorsunuz. O anda kalıyorsunuz ve o şarkıyı her çaldığınızda o duyguları tekrar hissediyorsunuz. Bence en iyi avantajı bu. Tabi bu noktaya gelirken bir sürü dezavantajı da yaşıyorsunuz. Yaptığınız şarkı hoşunuza gitmediğinde sil baştan başlıyor her şey. İçinizden tamam oldu diyene kadar bu süreç tekrarlanıyor. Bu da size uykusuz geceleri beraberinde getiriyor.
Bunun yanında birde sürekli güncel olarak elektronik müzik piyasasını yakından takip edip, dinleyip ve gözlemlemeniz gerekiyor. Çünkü tarzlar ve dinleyicilerin zevkleri sürekli değişiyor. Ayak uydurmanız lazım, güncel olmalısınız. Yoksa geride kalırsınız.
Sana destek olan kişiler oldu mu? Adlarını anmadan geçemeyeceğin kişileri sayar mısın?
En başta ailem bana hep destek oldu hala da destek oluyorlar. Ayrıca Ferhan SARIÇAM ve Samet AKBOĞA’nın desteği olmasaydı, buraya kadar gelip başarmam çok zordu. Bana her zaman, her konuda destek oldular ve destek olmaya devam ediyorlar.
Geleceğe yönelik ne gibi düşüncelerin ya da projelerin var?
Future Rave tarzında 5 şarkılık bir EP Albüm geliyor. Bu albüm aslında Future Rave’in Techno, Melodic House gibi birçok tarzla harmanlanmasından oluşuyor. Alışılmışın dışına çıkmayı hedeflediğim bir albüm oldu. Bu yüzden albüm için heyecanlıyım.
Bu sene yetişebildiğim kadar festival ve açık hava sahnelerine ağırlık vereceğim. Farklı ülkeler ve şehirlerde daha fazla dinleyici kitlesiyle buluşmayı hedefliyorum. Anlaşma aşamasında olduğumuz uluslararası bazı festivaller var, sürpriz olsun 🙂
Türkiye’deki genç DJ’lere kendilerini geliştirmek için neler tavsiye edersin?
Hata yapmaktan ve denemekten kaçmasınlar. Sürekli üretip, çıkarıp başkaları tarafından eleştiri alsınlar. Çünkü her hata yapışları onlara tecrübe olarak dönecek. Yaptıkları şarkıları çalmaktan ve piyasaya sunmaktan da korkmasınlar. Sonuçta hiçbirimiz bir anda bu konuma gelmedik.
Kendilerini geliştirmek için yabancı kaynakları ve sahneleri izlesinler. Çok farklı çıkarımlar ve bilgiler öğrenebilirler. Deneyimlemeleri gerekli.
Sosyal medyalarında olduğundan farklı gözükmeye çalışmasınlar, profesyonel bir sahnede görünenle, yaşattıkları farklı olabilir. Hayal kırıklığı yaşamasınlar. Çünkü bizlerin de görüp bazen “Keşke bu şekilde kendini lanse etmeseydi, geleceği için olumsuz bir davranış yapmış” dediğimiz arkadaşlar oldu.
DJ Ege Güner
En önemlisi sürekli güncel olmaları. Arşivlerini ve prodüksiyonlarını sürekli güncel tutup, şekillendirmeliler. Müziğin gücüne inanıp, sadece hayallerine fokuslanarak yapmaya devam etsinler.
Ayrıca yaptıkları şarkıları istedikleri zaman bana ulaştırabilirler, bu konuda çekinmesinler. Ben de gelişmeleri için düşüncelerimi paylaşırım.
Son zamanlarda sık sık gördüğümüz Fenomen DJ’ler hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Kendileri DJ değil, hiçbir zaman da olmadılar. Hiçbiri canlı olarak çalmıyor, önceden hazırlanmış 1 saatlik veya 1 buçuk saatlik setleri çalıyorlar. Onlara da geriye sadece play tuşuna basmak, mikrofondan bağırmak ve bol bol selfie video çekmek kalıyor.
Bu sadece bizim ülkemizde görülen bir durum. Çünkü eğlence mekanları, cirosunu yükseltmek için hiçbir müzikal vasfı olmayan, sosyal medyada şaklabanlıklarla halkın dikkatini ve tepkisini çekip kendileri gibi kitle oluşturmuş ve kendisini halk kahramanı ilan eden Fenomenleri ‘’DJ’’ adı altında çıkartmaya başladı.
DJ Ege Güner
Bence hiç bu sektöre bulaşmasınlar. Kendi kurdukları hayal dünyasında boy göstermeye devam etsinler. Biz zaten gerekeni yapıyoruz. Herkes işini yapsın.