DeFacto, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi çerçevesinde yer alan CEO Water Mandate inisiyatifine imza atan ilk Türk markalarından biri olarak, sürdürülebilirlik alanındaki adımlarını uluslararası bir platforma taşıdı. Bu gelişme, markanın su yönetimi konusundaki taahhütlerini ve çabalarını küresel bir düzeyde tanıtmayı amaçlıyor.
DeFacto Ürün ve Sürdürülebilirlik Genel Müdür Yardımcısı Rahmi Say yaptığı açıklamada, markanın su kaynaklarının korunması ve etkin kullanımına yönelik çabalarından bahsederek, “Su kullanımını minimize eden ve ekolojik ayak izini azaltan üretim tekniklerine olan bağlılığımızı sürdürerek, doğaya saygılı üretim süreçleriyle ürünler sunmaya devam ederken Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi girişimi olan CEO Water Mandate imzacıları arasında yer almaktan gurur duyuyoruz.” ifadelerini kullanmıştır.

Rahmi Say, DeFacto‘nun, suyun değerini bilen ve gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak için çabalayan bir marka olduğunu vurgulayarak, su verimliliği ve atık su yönetimi konusunda koleksiyonların tasarım aşamasından itibaren uyguladıkları çevre dostu üretim tekniklerine dikkat çekti. Say‘ın belirttiğine göre, DeFacto sertifikalı LENZING ECOVERO Viscose, EUROPEAN FLAX keten, geri dönüştürülmüş kumaşlar gibi daha az su tüketen malzemeleri tercih ediyor ve Naturel Dye-Ficus ile Wiser Wash koleksiyonları aracılığıyla %80’in üzerinde su tasarrufu sağlıyor.
22 Mart Dünya Su Günü’nde de DeFacto‘nun su alanındaki çalışmalarına özel vurgu yapıldı. DeFacto Ürün ve Sürdürülebilirlik Genel Müdür Yardımcısı Rahmi Say, yeni koleksiyonlarında doğayı koruma amacı güttüklerini, bitki atıklarından ve doğal etkenlerden üretilen doğal renklerle boyanmış Ficus Koleksiyonları ile %88 su tasarrufu yapmayı başardıklarını ifade etti. Ayrıca, Wiser Wash koleksiyonu sayesinde daha sürdürülebilir denim üretimi gerçekleştirildiğini, bu sayede ekolojik ve su ayak izini önemli ölçüde azalttıklarını belirtti. Bu koleksiyonlar, geleneksel üretim yöntemlerine göre %80 su tasarrufu ve %59 daha az iklim değişikliği etkisine sebep olan etkilerin azaltılmasına olanak tanıyor.
DeFacto‘nun bu adımları, su kaynaklarının korunması ve etkin kullanımı konusunda örnek bir tavır sergileyerek, sürdürülebilirlik alanında lider bir Türk markası olarak konumunu pekiştiriyor. Marka, bu girişimlerle hem çevreye olan sorumluluğunu yerine getiriyor hem de sektördeki diğer şirketlere ilham kaynağı oluyor.