ABD merkezli finans kuruluşu Bank of America (BofA), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)‘nin faiz politikaları ve Türkiye ekonomisinin enflasyon beklentileri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. BofA‘nın analizine göre, TCMB‘den kısa vadede yeni bir faiz artışı beklenmiyor. Ancak, BofA son çeyrekte TCMB‘nin politika faizini 250 baz puan artırarak %47,5’e çekebileceğini öngörüyor. Bu öngörü, TCMB‘nin Türkiye‘de yıl sonu enflasyon tahminini %42 olarak belirlemesiyle paralellik gösteriyor.
TCMB‘nin Yol Haritası
TCMB, yerel seçimlere bir hafta kala politika faizini sürpriz bir şekilde %45’ten %50’ye yükselterek faiz koridorunu genişletti. Bu hamle, dezenflasyon sürecinin yılın ikinci yarısında başarıyla gerçekleştirileceğine dair bir sinyal olarak yorumlandı. Mart ayında yapılan faiz tahminlerinde, bir haftalık repo faizinin %45’te sabit tutulması bekleniyordu. TCMB, böylece geçtiğimiz yıl genel seçimler sonrasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘ın desteklediği sıkılaştırma politikaları çerçevesinde toplamda 4150 baz puanlık bir faiz artırımı gerçekleştirmiş oldu.
Ekonomiye Dair Öngörüler
BofA‘nın analiz notlarına göre, TCMB‘nin son dönemde attığı düzenleyici adımlar göz önünde bulundurulduğunda, bankanın politika duruşunun oldukça kısıtlayıcı bir alana taşındığı düşünülüyor. Özellikle tüketici kredilerindeki büyümenin önümüzdeki haftalarda belirgin şekilde yavaşlayacağı tahmin ediliyor. BofA‘ya göre, mevduat oranlarında TL‘nin payını artırmaya yönelik atılan adımlar ve yapılan zamlar, TL mevduatın yükselmesine katkı sağlayacak.
Yıl sonuna doğru, TCMB‘nin politika faizinde 250 baz puanlık bir indirime giderek faizi %47,5 seviyesine çekmesi bekleniyor. BofA, politika duruşundaki yüksek sıkılık seviyesi göz önüne alındığında, TCMB‘nin tekrar faiz artırımına gitmesinin düşük bir ihtimal olduğunu belirtiyor. BofA, ayrıca açıklamalarda daha fazla faiz artırımına kapı bırakılmış olmasına rağmen, ücret artışları, fiyat ayarlamaları ve seçim kampanyası harcamalarının etkisinin azalmasıyla birlikte, aylık enflasyon eğiliminin ikinci çeyrekten itibaren yavaşlamasını öngörüyor.

Yıllık enflasyonun yaz aylarında baz etkisi nedeniyle hızlı bir şekilde düşeceği ve ağustos-eylül aylarında %50’nin altına ineceği tahmin ediliyor. Bu durum, TCMB‘ye dördüncü çeyrekte faiz indirimi yapma fırsatı verecek. Bununla birlikte, BofA TCMB”nin enflasyonun düşmeye devam etmesini sağlamak için 2024-2025 döneminde kısıtlayıcı politika duruşunu sürdürmesi gerektiğine inanıyor. Analize göre, bu strateji, enflasyonla mücadelede uzun vadeli bir başarı sağlayabilir ve Türkiye ekonomisinin istikrar kazanmasına yardımcı olabilir.
Lokal Seçimler ve Ekonomik Etkiler
Yerel seçimler öncesinde yaşanan spekülatif döviz talebi, TCMB‘nin net rezerv seviyelerini tarihi düşük seviyelere itmişti. BofA‘nın değerlendirmesine göre, TCMB‘nin aldığı son faiz kararı, bu talebi yavaşlatma ve yeni ekonomik programa olan güveni artırma potansiyeline sahip. Bu gelişmeler, Türkiye‘nin finansal istikrarını güçlendirecek ve orta vadeli ekonomik görünüm üzerinde olumlu bir etki yaratabilecek önemli adımlar olarak değerlendiriliyor.