Elektrikli araçlar, otomotiv sektöründe hızla yükselen bir trend haline gelirken, Apple da bu alanda iddialı bir girişimle dikkat çekmişti. Ancak, teknoloji devinin 2014 yılında başlattığı ve şirket içinde Project Titan olarak bilinen elektrikli araç projesi, 10 yıl süren çalışmaların ardından sona erdi. Şirketin bu kararı, hem projeye dair teknik ve stratejik zorluklar hem de firmanın temel odak noktalarından sapması nedeniyle alındı.
Elektrikli araçlar günümüz ulaşım sisteminde çevre dostu bir alternatif olarak öne çıkıyor. Tesla, modern lityum pil teknolojisini kullanan ilk marka olarak bu alanda öncü bir rol üstlenirken, Toyota gibi şirketler de elektrikli araç teknolojisinde rekabeti artırıyor. Bu tür araçlar, daha uzun sürüş menzilleri, hızlı şarj süreleri ve gelişmiş performans özellikleri ile hem bireyler hem de şirketler için giderek daha cazip hale geliyor. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen, Apple, elektrikli araç pazarında yer almayı hedefleyen girişiminden vazgeçtiğini duyurdu.
2014 yılında otomotiv mühendislerini işe alarak sektöre giren Apple, proje kapsamında otonom sürüş sistemleri üzerinde çalıştı. San Francisco Körfez Bölgesi’nde, sensörlerle donatılmış, güvenlik sürücüleri eşliğinde test sürüşleri yapılan araçlar dikkat çekti. Ancak, şirketin projeye dair detayları uzun süre gizli kaldı. 2016 yılında bir hissedarın projeye ilişkin sorusu üzerine, şirketin CEO’su Tim Cook, bu çalışmayı “otonom sistemler üzerinde yapılan bir iş” olarak tanımladı ve süreci “uzun bir yılbaşı arifesi” olarak nitelendirdi.
Şubat 2024’te, şirket içi raporlara göre, elektrikli araç projesinde çalışan yüzlerce mühendis, yapay zeka ve diğer elektronik sistemlere yönlendirilmek üzere farklı ekiplerle birleştirildi. Apple, o dönemde 2.000 kişilik bir kadroyla bu projeye yoğunlaşmıştı. Ancak şirketin elektronik cihazlar ve çevrimiçi hizmetler üzerine odaklanma stratejisi, araç üretim planlarıyla uyum sağlamadı. Ayrıca, aracın üretim kaynağı konusundaki belirsizlikler de bu kararda etkili oldu.
Tesla, Volkswagen ve Ford gibi markalar, elektrikli araç alanındaki çalışmalarıyla sektörü dönüştürmeye devam ediyor. Örneğin, Ford’un elektrikli F-150 Lightning modeli ve Volkswagen’in ID serisi, geleneksel otomobil üreticilerinin de elektrikli mobiliteye hızla adapte olduğunu gösteriyor. Bu markalar, şarj altyapısını geliştirme ve batarya teknolojisini ileri taşıma konularında önemli adımlar atarak ulaşımı daha çevreci bir hale getirmeyi hedefliyor.
Apple, elektrikli araç projesinden çekilmiş olsa da, sektörün geleceği konusunda belirsizlik bulunmuyor. Elektrikli araç devriminin devam etmesi ve hükümetlerin de bu geçişi destekleyici politikalar uygulaması bekleniyor. Ancak, bu dönüşümün yaygınlaşması için hem devletlerin hem de özel sektörün iş birliği içinde çalışması kritik bir öneme sahip.
Sonuç olarak, Apple için bir dönemin sonu gelmiş olsa da, elektrikli araç teknolojisinin dünya genelinde gelişimini sürdürmesi ve sektörün farklı aktörler tarafından yönlendirilmesi bekleniyor.