Afrika merkezli finans teknolojisi girişimi Juicyway, üç yıldır gizlilik içinde yürüttüğü faaliyetlerinde 1 milyar doları aşan işlem hacmine imza attıktan sonra resmi olarak piyasaya çıkıyor. Şirket, stabil kripto varlıkları kullanarak sınır ötesi ödemeleri hızlandırıyor ve düşük maliyetli hizmet sunuyor. Edinilen bilgilere göre, platform şimdiye kadar 4.000’e yakın kullanıcısından 25.000’in üzerinde işlemle toplam 1,3 milyar dolarlık bir ödeme hacmi (TPV) elde etti. Tüm bunlar, herhangi bir kamuya açık uygulama veya yoğun pazarlama kampanyası olmaksızın, tamamen organik büyüme ile sağlandı.
Juicyway, özellikle Afrika’da faaliyet gösteren binlerce işletmeye hizmet veriyor. Şirketin kurucuları arasında, daha önce Andela bünyesinde önemli görevlerde bulunmuş ve Bamboo gibi Afrika’nın tanınan fintech girişimlerinde üst düzey yönetici pozisyonunda çalışmış isimler yer alıyor. Girişimin dikkat çekici yönlerinden biri de, kendi ekosistemini oluştururken, sınır ötesi ödeme alanında faaliyet gösteren başka bir işletmeyi satın alarak mevcut kullanıcı tabanını hızla genişletmesi. Bu sayede Andela, IHS, Bolt, Piggyvest, Bamboo, Afriex ve Mocoh SA gibi pek çok kurumsal müşteri ve fintech şirketi portföyüne katılmış durumda.
Sınır ötesi ödeme teknolojisinde, geleneksel yöntemler uzun zamandır varlığını sürdürüyor. Ancak Afrika gibi hızla gelişen pazarlarda, stabil kripto varlıklara dayalı yeni çözümler öne çıkmaya başladı. Sektör, USDC veya USDT gibi stabil kripto paraları kullanarak, kullanıcı adına hızlı bir şekilde işlem yapabiliyor. Geleneksel ödemelerdeki bekleme süreleri ve yüksek komisyonlar bu modelde düşüyor; aynı zamanda alıcılar, parayı doğrudan kendi dijital cüzdanlarına çekerek ister tutabiliyor ister yerel para birimine dönüştürebiliyor. Böylece daha esnek ve erişilebilir bir ödeme altyapısı doğuyor.
Justin Ziegler ve Ife Johnson, Andela ve Bamboo gibi şirketlerde üst düzey görevlerde çalışırken, Afrika’da para transferinin zorluğunu yakından deneyimlediklerini ifade ediyor. Ziegler, Andela’nın Afrika operasyonlarına büyük sermaye akışı sağlamasına rağmen, fonları kıta içine aktarmakta zorlandıklarını belirtiyor. Öte yandan Juicyway’in CEO’su Ife Johnson, bu durumun kendisine “Loads of solutions existed, they didn’t hit at the problem in a way that a Bamboo or Octa could trust” fikrini düşündürdüğünü söylüyor. Johnson ayrıca, “On a personal level, I’ve also felt this disparity” diyerek, Afrika’dan küresel ekonomiye erişimde yaşanan sıkıntılara vurgu yapıyor. Her iki kurucunun ortak görüşü, Afrika pazarındaki işletme ve bireylerin küresel finans ağlarına daha kolay bağlanması gerektiği yönünde.
Bu doğrultuda geliştirilen Juicyway, geleneksel likidite sorununa odaklanarak hem yerel hem de uluslararası ödemelerde esneklik sağlamayı amaçlıyor. Platform, dolar (USD), sterlin (GBP), Kanada doları (CAD) ve Nijerya nairası gibi para birimlerinde işlemleri desteklerken, API aracılığıyla farklı dijital cüzdan ve bankacılık hizmetleriyle entegre olabiliyor. Şirket, birçok yerel ve küresel banka ile çalışarak daha geniş bir likidite havuzu oluşturuyor. Örneğin, Access Bank ile Nijerya’da çalışırken, ABD’de Lead Bank iş birliğiyle sanal dolar hesapları sunuyor. Johnson, ortaklık yönetimine yönelik “One way we’ve managed to stay ahead in navigating complex financial operations is by clearly separating the roles of our principal custodians and payment processors” ifadesini kullanıyor. Ayrıca, tek bir bankaya bağımlı kalmanın riskli olduğunu düşündükleri için farklı kurumlarla da iş birliği görüşmelerine devam ettiklerini belirtiyor.
Regülasyon ve uyumluluk tarafında, Juicyway kripto ve stabil varlıklar konusunda oluşan riskleri göz önüne alarak bazı lisansları temin etmiş durumda. ABD, Birleşik Krallık, Kanada ve Nijerya’da money transmitter lisansları edinen girişim, dolandırıcılık ve kara para aklama ile mücadele için Sumsub gibi ortaklarla gelişmiş kimlik doğrulama ve işlem takibi araçlarını kullanıyor. Şirketin işe aldığı önemli isimlerden biri de eski bir FDIC banka müfettişi ve Cash App uyum yöneticisi olan Joshua Wasserman. Böylece yasal uyum ve risk yönetimini güçlendiren girişim, ilerleyen dönemde daha fazla Afrika ülkesinde benzer lisanslar almayı planlıyor.
Girişimin gelir kalemlerini büyük ölçüde işlem ve ödeme ücretleri oluşturuyor. Bu ücretler, yapılan işleme göre değişmekle birlikte %0,2 ile %10 arasında seyredebiliyor. Juicyway, gelecekte kullanıcı bakiyeleri üzerinden faiz geliri elde etmeyi de amaçlıyor. Yakın zamanda 3 milyon dolarlık tohum öncesi (pre-seed) yatırım turunu kapatan şirket, P1 Ventures liderliğinde aldığı destekle faaliyet alanını daha da genişletmeyi planlıyor. Erken aşama Afrika yatırımcılarından Ventures Platform, Future Africa, Magic Fund, Microtraction ve çeşitli melek yatırımcılar da bu tura katılarak girişime destek verdi.
Bölgede stabil kripto varlıklar etrafında şekillenen sınır ötesi ödeme ekosistemi giderek büyüyor. İki ay önce aynı dikeyde faaliyet yürüten Yellow Card, 33 milyon dolar yatırım aldığını açıklamıştı. Bu alanda Conduit ve başka girişimler de mevcut. Ancak Johnson, “Our single and biggest North Star is increasing the access of Africans to the global economy, and it shapes how we make decisions” diyerek, Juicyway’in odağının hem arz hem de talep tarafında müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu vurguluyor. Ek olarak, “What that means for us is that we’re heavily product- and compliance-led” şeklinde yaptığı açıklamada, şirketin uyumluluk ve ürün geliştirmeyi finansal kaygılardan önde tuttuğunu belirtmesi dikkat çekiyor.
Üç yıldır sessiz sedasız faaliyet yürüten Juicyway, şimdi resmi lansmanla birlikte Afrika’da stabil kripto varlıklara dayalı sınır ötesi ödemelerin önünü açmayı hedefliyor. Böylece Afrika’da işletme ve bireylerin, küresel ekonominin hızına yetişebilmeleri ve yurt dışından Afrika’ya gelen fonların daha kolay dönüştürülmesi amaçlanıyor. Her ne kadar sektörde benzer oyuncular bulunsa da şirket, müşterinin ihtiyaçlarına bütüncül yaklaştığını ve Afrika’da doğan bu yeni nesil ödeme altyapısında uzun vadede yer almayı hedeflediğini belirtiyor.