Abdi İbrahim Vakfı ve Türkiye Down Sendromu Derneği, topluma yönelik önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza atıyor. Türkiye’nin köklü kuruluşlarından biri olan Abdi İbrahim Vakfı, sağlık alanındaki uzmanlığını ve topluma duyarlılığını bir araya getirerek, down sendromlu çocuklara yönelik bir yüzme projesini hayata geçiriyor. Bu özel projenin adı ise “Cesur Kulaçlar” olarak belirlendi.
Abdi İbrahim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. M. Oğuzcan Bülbül, projenin detaylarını ve önemini kamuoyuyla paylaşırken, duyduğu memnuniyeti ifade ediyor. “Sağlık ve Yüzme Sporu” başlığı altında düzenlenen bu proje, Türkiye’de bir ilke imza atıyor. Dr. Bülbül, projenin amacını ve önemini vurgularken, down sendromlu çocuklara yönelik bu tür etkinliklerin toplumda farkındalık oluşturacağına dikkat çekiyor.
Projeye katılmak isteyen down sendromlu çocuklar, başvurularını Türkiye Down Sendromu Derneği aracılığıyla gerçekleştiriyorlar. Katılımcıların seçimi, özenle belirlenen kriterler doğrultusunda yapılıyor. Proje kapsamında, 5-8 yaş arası down sendromlu çocuklara 16 haftalık bir eğitim verilecek. Bu eğitim sürecinde çocukların motivasyonunu artırmak için gerekli olan malzemeler de sağlanacak ve katılımcılara hediye edilecek.

Eğitim sürecinde yer alacak olan antrenörler, özel olarak Türkiye Down Sendromu Derneği tarafından eğitilecekler. Bu sayede çocukların güvenli bir ortamda suyla tanışmaları ve yüzme becerilerini geliştirmeleri sağlanacak. Projenin sonunda katılımcılara bir katılım belgesi de takdim edilecek.
Dr. M. Oğuzcan Bülbül, projenin önemine ve hedeflerine ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, sporun ve erken yaşta başlayan aktivitelerin çocukların gelişimine olumlu katkı sağladığını vurguluyor. “Cesur Kulaçlar” projesi, çocuklara sadece yüzme becerilerini kazandırmakla kalmayacak, aynı zamanda onların özgüvenlerini artıracak ve sosyal etkileşimlerini güçlendirecek bir platform olacak.
Abdi İbrahim Vakfı ve Türkiye Down Sendromu Derneği işbirliğiyle gerçekleştirilen “Cesur Kulaçlar” projesi, toplumun her kesimine örnek olabilecek nitelikte bir sosyal sorumluluk örneği olarak dikkat çekiyor. Bu tür projelerin, toplumda farkındalık oluşturmanın yanı sıra, down sendromlu bireylerin yaşam kalitesini artırmaya yönelik önemli adımlar olduğu unutulmamalıdır. Gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakma hedefiyle yola çıkan kuruluşlar, toplumun her kesimine dokunacak ve her bireyin potansiyelini keşfetmesine olanak sağlayacak projelere destek olmaya devam etmelidir.